Sırbistan'da son günlerde yaşanan protestolar, yasaklı sonik silahların polis tarafından kullanılmasıyla yeni bir boyut kazandı. Ülkedeki muhalefet, bu durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşımaya hazırlanıyor. Protestolar, hükûmetin toplumsal huzuru sağlama çabalarıyla karşılık bulan bir halk tepkisi olarak ortaya çıktı. Sonik silahların kullanılması ise, polis müdahalesinin ne kadar ağırbaşlı olduğunu sorgulayan bir tartışmayı beraberinde getirdi.
Sırbistan'da farklı şehirlerde düzenlenen protestolar, halkın ekonomik ve siyasi sorunlara karşı duyduğu rahatsızlığı yansıtıyor. Özellikle yaşam pahalılığı ve siyasal baskılar, geniş kitleleri sokaklara dökmeye başladı. Protestoların başladığı günden itibaren yüzlerce kişiyi etkileyen yasaklı sonik silahların kullanımı, durumun ciddiyetini artırdı. Göstericilere karşı uygulanan bu silahlar, ses dalgaları aracılığıyla insanları rahatsız ederek kalabalığın dağıtılmasına neden oluyor. İnsan hakları savunucuları, bu tür silahların kullanımı nedeniyle de Sırbistan hükümetini eleştiriyor.
Sırbistan hükümeti, yasaklı silahların kullanımı ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak uluslararası insan hakları kuruluşları, bu durumu kınayarak Sırbistan’ın yükümlülükleri çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini vurguluyor. Sonik silahların, insanlarda kalıcı hasarlar bırakabileceği ve bu tür silahların kullanılmasıyla insan haklarının ihlal edildiği iddiaları, muhalefetin AİHM’e başvurmasına neden oldu. Protestoların büyümesi ve polis şiddetinin artması, muhalefet partilerini harekete geçirerek yasal yollara başvurmaya yönlendirdi.
Muhalefet partileri, gerçekleştirecekleri başvurunun Sırbistan'daki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla yapıldığını belirtti. AİHM'e yapılacak olan başvuru sürecinin, sadece şu anki olaylarla sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda gelecekte yaşanabilecek benzer durumları önlemeyi de hedeflediğini belirten muhalefet liderleri, hükümetin bu şekildeki uygulamalarının durmasını istiyor. Sırbistan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olarak yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda. Bunun yanı sıra, uluslararası kamuoyunun baskıları da hükümet üzerinde önemli bir etki yaratabilir.
Protestoların ve sonik silahların kullanımı, Sırbistan'daki sosyal huzursuzluğu daha da derinleştirirken, muhalefetin bu duruma tepkisi de artmakta. Sırp halkı, daha fazla demokratik haklar ve sosyal adalet talepleri ile gösterilere devam ederken, muhalefetin AİHM’e başvurusu, bu mücadelede bir kilometre taşı olması açısından önem taşıyor. Hükûmetin önümüzdeki günlerde bu tavrı değiştirmek üzere adımlar atıp atmayacağı ise merakla bekleniyor.
Protestolar devam ettikçe, bu durumun Sırbistan'daki siyasi iklim üzerinde yaratacağı etki daha da belirgin hale gelecek. İnsan hakları ihlalleri ve yasaklı silah kullanımı gibi konular, yalnızca Sırbistan'da değil, tüm dünyada tartışma yaratacak. Bu bağlamda, ülkenin hem iç hem de dış politikası üzerinde önemli yansımaları olacak gibi görünüyor. İlerleyen günlerde yaşanacak gelişmeler, hem Sırbistan halkı hem de uluslararası toplum tarafından yakından takip edilecektir.