Narin Güran cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamede, cinayet anında ve öncesinde dört şüphelinin hareketlerine dair detaylı bir şema sunuldu. Bilirkişi tarafından hazırlanan bu şema, şüphelilerin olay günü gerçekleştirdikleri hareketleri, konum bilgilerini ve iletişim trafiğini ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu yeni deliller, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek önemli bulgular olarak değerlendiriliyor.
İddianamede yer alan şemaya göre, şüphelilerin olay günündeki hareketleri, cep telefonlarından alınan HTS verileri üzerinden analiz edildi. Bu analizde, sanıkların belirli saat dilimlerinde aynı bölgede bulundukları, bazı zaman dilimlerinde ise sürekli olarak iletişimde oldukları ortaya çıktı. Özellikle cinayet mahalline yakın bölgelerdeki hareketlilik dikkat çekerken, olay anına yakın saatlerde sanıklar arasındaki telefon trafiğinin yoğunlaşması da çarpıcı bir detay olarak yer aldı.
Savcılık, bu hareket şemasının sanıkların cinayetle bağlantısını güçlendirdiğini öne sürüyor. Şemada, olay günü sanıkların bulundukları konumların harita üzerinde detaylı bir şekilde işaretlendiği, her birinin kimlerle iletişimde oldukları ve saatlik hareket dökümlerinin yer aldığı belirtildi. Bu veriler ışığında, savcılık, cinayetin önceden planlanmış olabileceğini ve şüphelilerin koordineli bir şekilde hareket ettiklerini savunuyor.
Sanık avukatları ise bu şemanın tek başına yeterli bir delil olmadığını belirterek, HTS verilerinin sanıkların suç işlemiş olduğunu doğrudan kanıtlamadığını ifade etti. Şüphelilerin o günkü hareketlerinin farklı gerekçelere dayanabileceğini ve her bir sanığın suçla ilgisinin bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini savunarak müvekkillerini koruma stratejisini sürdürüyor.
Bu yeni gelişmelerle beraber, mahkeme heyetinin şüphelilerin hareket şemasını dikkatle inceleyerek karar sürecini şekillendirmesi bekleniyor. Kamuoyunun yakından takip ettiği bu davada, şema detaylarının davanın çözüm sürecine nasıl etki edeceği merakla bekleniyor.