İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun baldızı Şeriman Kaya Gümüş’ün, Üsküdar Belediyesi’nde önemli bir pozisyona getirilmesi kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Gümüş'ün bu göreve atanmasıyla birlikte, “koltuk kıyağı” iddiaları ve bu durumun arkasında gizli bağlantılar olup olmadığı konusundaki spekülasyonlar gündemde geniş yer buldu. Kamuoyunda bazı kesimler, bu atamanın arkasında güçlü siyasi bağlantılar ve nepotizm (akraba kayırmacılığı) olduğu iddiasında bulunuyor.
Üsküdar Belediyesi’nde yönetici pozisyonuna atanan Şeriman Kaya Gümüş’ün atanması, özellikle sosyal medyada ve bazı muhalif çevrelerde büyük yankı uyandırdı. İmamoğlu’nun ailesi ile belediyedeki bu atama arasındaki bağ, “Akrabalık ilişkilerinin ve siyasi bağlantıların bu tür atamalarda etkili olduğu” iddialarını beraberinde getirdi. Bazı yorumcular, Gümüş’ün liyakat yerine aile bağları sayesinde bu göreve getirildiği ve bu durumun belediyecilikte şeffaflık ve adalet ilkesine aykırı olduğunu dile getirdi.
Konuyla ilgili Üsküdar Belediyesi'nden ya da Şeriman Kaya Gümüş’ten henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, İmamoğlu cephesine yakın kaynaklar bu atamanın tamamen yasal prosedürler çerçevesinde gerçekleştiğini ve Gümüş’ün göreve gelmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını savunuyor. Bu kaynaklar, Şeriman Kaya Gümüş’ün görev aldığı pozisyonun, belediyedeki herhangi bir kişi tarafından atanabilir nitelikte olduğunu ve söz konusu pozisyon için gerekli yetkinliklere sahip olduğunun altını çiziyor.
Ancak muhalif kesimler ve bazı siyasi yorumcular, bu tür atamaların nepotizm izlenimi yarattığını ve kamu kurumlarındaki görevlendirmelerde liyakatin esas alınması gerektiğini belirterek tepki gösterdi. Bazı siyasi analistler ise bu durumun, muhalefet partilerinin yerel yönetimlerdeki etkinliğini ve güvenilirliğini zedeleyebileceğini ifade ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun baldızı olması dolayısıyla, bu atamanın arkasında bazı siyasi güçlerin ve kişisel ilişkilerin etkili olup olmadığı konusu da geniş çapta tartışılmaya devam ediyor.
Üsküdar Belediyesi’ndeki bu gelişme, siyasi tartışmaların yanı sıra sosyal medyada da geniş yankı buldu. Pek çok kullanıcı, kamu görevlilerinin atamalarında aile bağlarının değil, liyakat ve tecrübenin esas alınması gerektiği yönünde paylaşımlarda bulundu. “Devlet kurumlarında akraba kayırmacılığı istemiyoruz” şeklindeki yorumlar dikkat çekerken, bu tür atamaların toplumda adaletsizlik algısını güçlendirdiği yönünde eleştiriler yapıldı.
Diğer yandan, İmamoğlu cephesinden bu iddialara karşı yapılan savunmalarda, bu atamanın herhangi bir ayrıcalık içermediği ve Gümüş’ün bu pozisyon için yeterli bilgi ve deneyime sahip olduğu vurgulanıyor. İmamoğlu’na yakın kaynaklar, Şeriman Kaya Gümüş’ün belediyedeki görevine yönelik olarak "Bu atama tamamen yetkinlik esasına dayanıyor ve herhangi bir siyasi çıkar gözetilmeksizin gerçekleştirilmiştir" şeklinde savunmalarını sürdürüyor.
Bu durum, Türkiye’de uzun süredir gündemde olan ve kamu kurumlarına yapılan atamalarda "torpil" ve "akraba kayırma" gibi konuların yeniden tartışılmasına neden oldu. Siyaset dünyasında liyakat ilkesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve bu tür atamaların toplumda güven kaybına neden olduğu yönündeki yorumlar, hem siyasi hem de toplumsal anlamda dikkat çekici hale gelmiş durumda.
Sonuç olarak, Şeriman Kaya Gümüş’ün Üsküdar Belediyesi'nde önemli bir göreve atanması, arkasında güçlü siyasi bağlantılar olup olmadığı konusundaki tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu durum, kamuoyu nezdinde yerel yönetimlerin şeffaflık ve liyakat ilkeleriyle hareket etmesi gerektiği konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. Tartışmaların daha da alevlenmesi ve muhalefet cephesinden bu konuda yeni açıklamaların gelmesi beklenirken, kamu kurumlarında yapılan atamaların liyakat esasına uygunluğu konusu ise gündemdeki yerini koruyor.