ABD Hazinesi, IMF ve Dünya Bankası'na likidite sıkışıklığına karşı yeni adımlar atma çağrısında bulundu. Küresel ekonominin karşı karşıya olduğu finansal riskleri azaltmak için uluslararası kuruluşlardan daha güçlü müdahaleler bekleniyor.
ABD Hazinesi, küresel ekonominin artan likidite baskılarıyla başa çıkabilmesi için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na yeni stratejiler geliştirme çağrısında bulundu. Likidite sıkışıklığı, özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde önemli bir risk oluşturuyor ve bu durum küresel finansal istikrarı tehdit ediyor. ABD Hazinesi, bu kurumların finansal sistemdeki gerilimleri azaltmak için daha güçlü ve etkili önlemler almalarını talep etti.
Küresel finansal sistemde son dönemde yaşanan belirsizlikler ve ekonomik yavaşlama, özellikle gelişen piyasalarda ciddi sorunlar yaratıyor. Borçlanma maliyetlerinin yükselmesi, sermaye akışlarının daralması ve büyüme oranlarının düşmesi, bu ekonomilerin daha fazla baskı altına girmesine neden oldu. ABD Hazinesi, IMF ve Dünya Bankası’nın bu tür krizlere müdahale edebilmesi için daha fazla kaynak sağlaması gerektiğini vurguladı.
ABD Hazinesi'nin IMF ve Dünya Bankası'ndan talep ettiği adımlar arasında, düşük gelirli ülkeler için borç yapılandırma programlarının genişletilmesi, acil durum fonlarının artırılması ve likiditeye erişimin kolaylaştırılması gibi önlemler yer alıyor. Ayrıca, küresel merkez bankalarının faiz artışlarının neden olduğu olumsuz etkilerin hafifletilmesi için daha fazla koordinasyon yapılması gerektiği ifade ediliyor.
IMF ve Dünya Bankası, bu talepler doğrultusunda, özellikle düşük gelirli ülkelerde finansal istikrarı sağlamaya yönelik yeni politikalar geliştirme konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Uzmanlar, bu tür adımların hem gelişen ekonomilere destek sağlayacağını hem de küresel ekonomideki olası krizlerin önüne geçilmesine yardımcı olacağını belirtiyor.
ABD Hazinesi’nin bu talebi, küresel ekonomik zorlukların giderek arttığı bir dönemde, uluslararası finansal kuruluşların daha proaktif ve çözüm odaklı hareket etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. IMF ve Dünya Bankası'nın bu çağrılara nasıl yanıt vereceği ise yakından takip ediliyor.